< Geri
Kapat (X)
Kuran'a Sor
Hakkımızda

    Yazmaya başla...

Paylaş
Tweet'le
Languages
  • English
  • Türkçe
  • العربية
Google Play App Store
Sureler
  • 1 FATİHA 1,1.,fati̇ha
  • 2 BAKARA 2,2.,bakara
  • 3 AL-İ İMRAN 3,3.,al-i̇ i̇mran
  • 4 NİSA 4,4.,ni̇sa
  • 5 MAİDE 5,5.,mai̇de
  • 6 EN'AM 6,6.,en'am
  • 7 ARAF 7,7.,araf
  • 8 ENFAL 8,8.,enfal
  • 9 TEVBE 9,9.,tevbe
  • 10 YUNUS 10,10.,yunus
  • 11 HUD 11,11.,hud
  • 12 YUSUF 12,12.,yusuf
  • 13 RAD 13,13.,rad
  • 14 İBRAHİM 14,14.,i̇brahi̇m
  • 15 HİCİR 15,15.,hi̇ci̇r
  • 16 NAHL 16,16.,nahl
  • 17 İSRA 17,17.,i̇sra
  • 18 KEHF 18,18.,kehf
  • 19 MERYEM 19,19.,meryem
  • 20 TA-HA 20,20.,ta-ha
  • 21 ENBİYA 21,21.,enbi̇ya
  • 22 HAC 22,22.,hac
  • 23 MÜMİNUN 23,23.,mümi̇nun
  • 24 NUR 24,24.,nur
  • 25 FURKAN 25,25.,furkan
  • 26 ŞUARA 26,26.,şuara
  • 27 NEML 27,27.,neml
  • 28 KASAS 28,28.,kasas
  • 29 ANKEBUT 29,29.,ankebut
  • 30 RUM 30,30.,rum
  • 31 LOKMAN 31,31.,lokman
  • 32 SECDE 32,32.,secde
  • 33 AHZAB 33,33.,ahzab
  • 34 SEBE 34,34.,sebe
  • 35 FATIR 35,35.,fatir
  • 36 YA-SİN 36,36.,ya-si̇n
  • 37 SAFFAT 37,37.,saffat
  • 38 SAD 38,38.,sad
  • 39 ZÜMER 39,39.,zümer
  • 40 MÜMİN 40,40.,mümi̇n
  • 41 FUSSİLET 41,41.,fussi̇let
  • 42 ŞURA 42,42.,şura
  • 43 ZÜHRUF 43,43.,zühruf
  • 44 DUHAN 44,44.,duhan
  • 45 CASİYE 45,45.,casi̇ye
  • 46 AHKAF 46,46.,ahkaf
  • 47 MUHAMMED 47,47.,muhammed
  • 48 FETİH 48,48.,feti̇h
  • 49 HUCURAT 49,49.,hucurat
  • 50 KAF 50,50.,kaf
  • 51 ZARİYAT 51,51.,zari̇yat
  • 52 TUR 52,52.,tur
  • 53 NECM 53,53.,necm
  • 54 KAMER 54,54.,kamer
  • 55 RAHMAN 55,55.,rahman
  • 56 VAKIA 56,56.,vakia
  • 57 HADİD 57,57.,hadi̇d
  • 58 MÜCADELE 58,58.,mücadele
  • 59 HAŞR 59,59.,haşr
  • 60 MÜMTEHİNE 60,60.,mümtehi̇ne
  • 61 SAFF 61,61.,saff
  • 62 CUMA 62,62.,cuma
  • 63 MÜNAFİKUN 63,63.,münafi̇kun
  • 64 TEĞABÜN 64,64.,teğabün
  • 65 TALAK 65,65.,talak
  • 66 TAHRİM 66,66.,tahri̇m
  • 67 MÜLK 67,67.,mülk
  • 68 KALEM 68,68.,kalem
  • 69 HAKKA 69,69.,hakka
  • 70 MEARİC 70,70.,meari̇c
  • 71 NUH 71,71.,nuh
  • 72 CİN 72,72.,ci̇n
  • 73 MÜZEMMİL 73,73.,müzemmi̇l
  • 74 MÜDDESSİR 74,74.,müddessi̇r
  • 75 KIYAMET 75,75.,kiyamet
  • 76 İNSAN 76,76.,i̇nsan
  • 77 MÜRSELAT 77,77.,mürselat
  • 78 NEBE 78,78.,nebe
  • 79 NAZİAT 79,79.,nazi̇at
  • 80 ABESE 80,80.,abese
  • 81 TEKVİR 81,81.,tekvi̇r
  • 82 İNFİTAR 82,82.,i̇nfi̇tar
  • 83 MUTAFFİFİN 83,83.,mutaffi̇fi̇n
  • 84 İNŞİKAK 84,84.,i̇nşi̇kak
  • 85 BURUC 85,85.,buruc
  • 86 TARIK 86,86.,tarik
  • 87 A'LA 87,87.,a'la
  • 88 GAŞİYE 88,88.,gaşi̇ye
  • 89 FECR 89,89.,fecr
  • 90 BELED 90,90.,beled
  • 91 ŞEMS 91,91.,şems
  • 92 LEYL 92,92.,leyl
  • 93 DUHA 93,93.,duha
  • 94 İNŞİRAH 94,94.,i̇nşi̇rah
  • 95 TİN 95,95.,ti̇n
  • 96 ALAK 96,96.,alak
  • 97 KADİR 97,97.,kadi̇r
  • 98 BEYYİNE 98,98.,beyyi̇ne
  • 99 ZİLZAL 99,99.,zi̇lzal
  • 100 ADİYAT 100,100.,adi̇yat
  • 101 KARİA 101,101.,kari̇a
  • 102 TEKASÜR 102,102.,tekasür
  • 103 ASR 103,103.,asr
  • 104 HÜMEZE 104,104.,hümeze
  • 105 FİL 105,105.,fi̇l
  • 106 KUREYŞ 106,106.,kureyş
  • 107 MAUN 107,107.,maun
  • 108 KEVSER 108,108.,kevser
  • 109 KAFİRUN 109,109.,kafi̇run
  • 110 NASR 110,110.,nasr
  • 111 TEBBET 111,111.,tebbet
  • 112 İHLAS 112,112.,i̇hlas
  • 113 FELAK 113,113.,felak
  • 114 NAS 114,114.,nas

  • 26:3

    İnanmıyorlar diye kendini kahrediyor olabilirsin

    • Kitap halkının inkarcıları, Muhammed peygamberden türlü türlü mucizeler istediler:
    • Muhammed Peygamber, istedikleri türlü mucizeleri gösteremediği ve dolayısıyla halkı inanmıyor diye kendisini sorumlu tuttu. Rabbimiz geçmiş halkların da elçilere aynı tavrı takındığını, görevinin sadece bildirmek olduğunu, inanmayanlardan sorumlu olmadığını bildirerek elçisini rahatlattı:
    • Ayetle ilgili sormak istediğiniz soru mu var?
  • Hangi sorularda cevap olarak geçiyor?

    • Muhammed as'a neler söylendi de üzüldü?
    • İnkarcılara üzülme: kasıt ne
    • Kafirler Muhammed peygamberi üzmek için neler söylediler?
    • Göklerde ve yerde olanların Allah'a boyun eğmesi:
    • İnanmıyorlar diye kendini kahrediyor olabilirsin: İlişkili
    • "Kur'an'ı sıkıntı çekesin diye göndermedik.": Kasıt ne?
    • Peygamberimiz kafirlerin hangi sözlerine dayandı?
    • Onların hangi sözlerine karşı sabırlı ol?
    • Bu söze inanmazlarsa kendini suçlayacaksın (öyle mi)?: İlişkili
    • "İnkarcılara üzülme": Kasıt ne?
    • Sen ancak kendinden sorumlusun: İlişkili
    • "Sana indirilen kitaptır. Onunla uyarman sıkıntı olmasın": İlişkili
    • "Göğsünü genişletip seni sakinleştirmedik mi?": Kasıt ne?
    • "Öyleyse cahillerden olma.": Kasıt ne?
    • "Öyleyse onlar için kendini üzüp durma.": İlişkili
    • "Üzerindeki yükünü indirmedik mi?": Kasıt ne?
    • "Üzerindeki yükünü indirmedik mi? Ki belini bükmüştü.": Kasıt ne?
    • "Sen mi sağıra işittireceksin": - Muhammed peygamber inanmıyorlar diye kendini sorumlu tuttu:
    • Muhammed peygamber inanmıyorlar diye kendini sorumlu tuttu, üzüldü, sıkıldı. Rabbimiz vahyi duyurmaktan başka görevi olmadığını, inanamayanlara karşı bir sorumluluğunun olmadığını bildirerek elçisini sakinleştirdi, rahatlattı:
    • Muhammed Peygamber, halkı yalanlıyor, inanmıyor diye kendini kahredercesine sorumlu tuttu. Rabbimiz, geçmiş halkların da elçilere böyle davrandığını ve elçinin görevinin sadece vahyi bildirmek olduğunu, inanmayanlardan sorumlu olmadığını bildirerek elçisini rahatlattı.
    • Kasıt ne?
    • Allah, kendisini sorumlu tutan, üzülen elçisini, inanmayanların üzerlerine bekçi/sorumlu olmadığını bildirerek sakinleştirmiş, üstündeki yükü, baskıyı kaldırmıştır:
    • Allah, inanmıyorlar diye kendisini sorumlu tutan, üzülen elçisini, inanmayanların üzerine gözetici/sorumlu olmadığını bildirerek sakinleştirmiş, üstündeki yükü, baskıyı kaldırmıştır:
    • İnanmayanlardan elçi sorumlu değildir, elçinin tek görevi mesajı iletmektir:
    • Elçi inanmıyorlar diye kendini sorumlu hissetti:
    • Muhammed as inanmıyorlar diye kendini sorumlu tuttu, üzüldü, sıkıldı:
    • Muhammed Peygamber, halkı yalanlıyor, inanmıyor diye kendini kahredercesine sorumlu tuttu. Rabbimiz, geçmiş halkların da elçilere böyle davrandığını, elçinin görevinin sadece vahyi bildirmek olduğunu ve inanmayanlardan sorumlu olmadığını bildirerek elçisini rahatlattı.
    • Muhammed as’dan kendi belirledikleri mucizeleri istediler, Muahmmed as inanmıyorlar diye kendini sorumlu tuttu, üzüldü, sıkıldı. Rabbimiz vahyi duyurmaktan başka görevi olmadığını bildirerek elçisini sakinleştirdi, rahatlattı:
    • 86,87 ayeti bağlamında, Rabbimizin Muhammed peygambere rahmeti; Muhammed peygamber inanmıyorlar diye kendini sorumlu tuttu, üzüldü, sıkıldı. Rabbimiz vahyi duyurmaktan başka görevi olmadığını bildirerek elçisini sakinleştirdi, rahatlattı:
    • Muhammed peygamber inanmıyorlar diye kendini kahredercesine sorumlu tuttu. Rabbimiz görevinin sadece vahyi bildirmek olduğunu, inanmayanlardan sorumlu olmadığını bildirerek elçisini rahatlattı:
    • 86,87 ayetleri bağlamında; Muhammed Peygamber, halkı yalanlıyor, inanmıyor diye kendini kahredercesine sorumlu tuttu. Rabbimiz, geçmiş halkların da elçilere böyle davrandığını ve elçinin görevinin sadece vahyi bildirmek olduğunu, inanmayanlardan sorumlu olmadığını bildirerek elçisini rahatlattı.
    • Muhammed Peygamber, istedikleri türlü mucizeleri gösteremediği ve dolayısıyla halkı inanmıyor diye kendisini sorumlu tuttu. Rabbimiz geçmiş halkların da elçilere aynı tavrı takındığını, görevinin sadece bildirmek olduğunu, inanmayanlardan sorumlu olmadığını bildirerek elçisini rahatlattı:
    • Rabbimiz, mesajı inkar edenlerden dolayı kendisini sorumlu tutan elçisini, inanmayanlardan sorumlu olmadığını bildirerek rahatlattı:
Kuran'a Sor © 2023