Zulmeden toplumlara yapılanlar:
- 11:96HUD, 96
Musa'yı ayetlerimizle (mucize ve vahyimizle) ve kesin bir yetkiyle gönderdik
-
11:97HUD, 97
Firavun ve konseyine... Ancak onlar Firavun'un buyruğuna uydular. Firavunun buyruğu ise akıllıca değildi.
- 11:98HUD, 98
Diriliş gününde halkına öncülük edip onları ateşe sokacaktır. Girdikleri yer ne kötü bir mekandır!
- 11:99HUD, 99
Burada da, ahirette de peşlerine lanet takılmıştır. Aldıkları armağan ne kötü armağandır!
-
11:100HUD, 100
Sana bu aktardıklarımız, o kentlerin haberlerindendir. Onlardan kimi hala ayakta, kimi de biçilmiştir.
-
11:101HUD, 101
Biz onlara zulmetmedik, onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbin emri geldiği zaman, Allah'tan başka yalvardıkları tanrıları onları hiç bir şeyden kurtaramadı. Aslında, onların yalnızca ziyanlarını arttırdı.
-
11:102HUD, 102
İşte Rabbin, zulmetmekte olan kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. O'nun yakalaması acıdır, çetindir.
- 29:36ANKEBUT, 36
Medyen'e de kardeşleri şuayb'ı... "Halkım, Allah'a kulluk edin, ahiret gününü arayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın,"demişti.
-
29:37ANKEBUT, 37
Onu yalanladılar, nihayet kendilerini bir deprem yakaladı ve evlerinde diz üstü çöküp kaldılar.
-
29:38ANKEBUT, 38
Aynı şekilde, Ad ve Semud'u da... Akibetleri, oturmuş oldukları yerlerden size belli olmaktadır. şeytan işlerini onlara süslü göstererek onları yoldan saptırdı. Halbuki görüp anlayacak yeteneğe sahiptiler.
-
29:39ANKEBUT, 39
Karun, Firavun ve Haman'ı da... Musa, onlara apaçık delillerle gitmişti; ancak onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar. Atlatıp kaçamadılar.
-
29:40ANKEBUT, 40
Hepsini günahlarıyla yakaladık. Onlardan kimine çılgın bir fırtına gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de boğduk. Onlara zulmeden Allah değildi; onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.